Page 78 - Kırklareli İl Millli Eğitim Müdürlüğü
P. 78
Sıcak bir yaz günüydü, pazartesiydi. Emel, yataktan
çıkmamak için direniyordu. Belli ki tatil havasından hala
çıkamamıştı. Ta ki Kızıl’ın, Emel’in üstüne atlamasına kadar…
Evet, Emel’in şansı kalmamıştı. Kızıl’ın ıslak diline daha fazla
dayanamazdı. Kızıl, diye bağırdı. Sesini duyan annesi Meral
Hanım, odaya geldi ve:
-Aferin Kızıl! Benim yapamadığımı başardın bravo, dedi.
Emel, sonunda yataktan çıkmayı başardı. Okula gidecek
olmaktan mutluydu. Gece geç saatlere kadar yıldızları ve
gezegenleri incelemişti. Kızıl, kıvırcık saçlarını toplayıp tokasını
taktı. En sevdiği renk kızıldı. Bu yüzden köpeğinin adını da
‘’Kızıl’’ koymuştu. Odası da baştan aşağı kızıldı. Emel’in, uzaya
karşı büyük bir ilgisi vardı. Yıldızları, gezegenleri, uzayda
yaşama imkanlarını, uzayla ilgili her şeyi bilmek istiyordu. Ağır
ve uykulu adımlarla alt kattaki mutfağa inip kahvaltısını
yapmaya başladı. Tabağına birkaç tane siyah ve yeşil zeytin
alarak büyüklüklerine göre Güneş Sistemi’ni yapmaya çalıştı.
Fakat bu kusursuz deney, annesinin sesiyle yarıda kaldı.
Tabağına birkaç şey daha ekledi ve kahvaltısına devam etti.
Sonunda okula varmayı başarmıştı. En iyi arkadaşları Ceren ve
Defne, onu okulun kapısının önünde bekliyorlardı. Defne,
Emel’e bakarak:
-Nerede kaldın? Yoksa dün akşam yine Evrentepe’de miydin?
Emel, başını sallayarak bu soruyu onayladı. Ardından Ceren:
-Ah ah! Biz ne yapacağız senin bu uzay tutkunu?