Page 47 - Kırklareli İl Millli Eğitim Müdürlüğü
P. 47
AKIL HASTANESİ
-Nazife, çayı koydun mu kız?
-Tamam, Müslüme! Kırk oldu, soruyorsun, yeter!
-Tamam, kız! Ne bağırıyorsun?
Nazife ve Müslüme’nin bağırışları yüzünden Reyyan, güzellik
uykusundan uyanmak zorunda kalmıştı. Yarı uyanık, yarı sinirli halde
o da bu bağırışlara katıldı.
-Ne bağırıyorsunuz ayol! Görmüyor musunuz? Uyuyoruz burada.
-Ayol sen de Reyyan! Alemsin! Görmüyor musun? Saat kaç oldu? Kalk
artık.
-Sana ne Nazife! Acaba ben sana mı soracağım ne zaman
uyanacağımı?
Nazife, öfleye püfleye bahçeye indi. Onun arkasından Şerife girdi
içeri yanında iki görevliyle beraber. Şaşkın şaşkın etrafına
bakınıyordu. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Reyyan:
-Aaaa! Yok artık! Yine mi? Gitti bunun kafa! Şerife:
-Neredeyim ben? Siz de kimsiniz? Ne arıyorum ben burada?
Şerife, Reyyan’ın alaylı bakışlarından ürkmüş olmalı ki hem
yutkunuyor hem de adımlarını geriye doğru atıyordu. Reyyan:
-Korkma, yemem ben seni ama sen bizi yer misin, bilmem.
-Ne yemesi bee! Uzak durun benden pis uzaylılar!
Müslüme, gözlerini devirdi ve yatağına geri döndü içinden
Şerife’ye söylenerek.